İrade
Black Mirror Oyun Programcısı Bölümü;
Temelde paralel evrenlerde her birimizin birden çok kopyası olduğunu, her seçimin bambaşka sonuçlara sebep olabileceğini ancak her ne kadar bu seçimleri kendimiz yapıyor gibi görünsek de kendimizin yapmadığını, bilinmeyen bir şey tarafından yönlendirildiğimizi ve aslında sonu ve senaryosu belli olan bir tiyatro sahnesinde olduğumuzu anlatan bir bölüm.
Bunlar her insanın zaman zaman içine düştüğü düşüncelerin bir yansıması. Bu meseleyi daha önce çok defalar düşünmüş biri olarak bu olaya bakışım şu şekilde: İki tür irade var. Bunlardan ilki yalnız bizi yaratana mahsus olan Külli irade diğeri ise biz yaratılanlara mahsus olan cüzi irade. Bu kavramlarla ilgili bir çok kaynak mevcut. Beğendiğim bir kaç tanımı alıntılıyorum.
Küllî irade, sonsuz işleri birlikte dileyebilen ilâhî iradedir. Cüz’i irade ise, bir anda ancak bir şey dileyebilen, iki şeye birlikte taallûk edemeyen insan iradesidir.(1)
Lügat mânasıylı; cüz,”kısım, parça” demektir; cüz’î ise “parçaya ait olan, biraz, pek az, mühim olmayan” gibi mânalara geliyor.Küll; “tüm, bütün, cüzlerden meydana gelen” demektir.Küllî ise, “çok, ziyade, fazla, cüz’ilerden meydana gelen” mânasına gelir.(2)
Çok geniş kapsamlı kavramlar olduğu için hangi insanın hangi kararı vermede ne kadar özgür olduğunu kolayca söylemek mümkün değil. Her insanın hayatı çok farklı olduğu için bence insan sayısı kadar farklı seçenek var. Bir de şunu eklemek zorundayım; başlangıçta bize verilen irade stabil değil. Bizim irademizi kullanma biçimimize göre bir yönelim gösteriyor. Öğrenen bir sistem gibi ve bir zaman sonra da otomatik pilota bağlıyor. Yani iyi olanı seçen bir sonraki seçimde iyiliğe, kötü olanı seçen bir sonraki seçimde kötü olanı seçmeye meyilli oluyor.
Andolsun, cinn ve insanlardan (küfre, kötülüğe ve nankörlüğe sapan) birçoğunu cehennemlik (olarak) çıkardık (ve fırsat verip çoğalttık) ki; onların kalpleri vardır, bununla (gerçeği) kavrayıp anlayamazlar. Gözleri vardır, onlarla (ibret alarak) görüp bakamazlar. Kulakları vardır bununla işitip (hakikati) duyamazlar. Bunlar, hayvanlar gibidirler, hatta daha aşağılıktırlar. İşte bunlar, (yaratılış amacından ve ahiret hazırlığından) gafil olanlardır.(Araf 17)
Yukarıdaki ayetten şahsen benim anladığım kötülüğü çok defa seçerek irade sistemini iyiliği seçemeyecek kadar köreltebiliyoruz.
“Müminin ferasetinden sakının!. Çünkü o Allah’ın nuruyla bakar.” (Tirmizi, Tefsiru’l-Kur’an, 16, Suyûtî, elĞCâmiu’sĞSağir, 1, 24)
Ya da tam tersi olarak yukarıdaki hadiste anlattığı gibi olabilecekleri, gerçekleri çok keskin görerek irade sistemini çok daha doğru kararlar alabilecek kıvama getirebiliyoruz.
Özetle her şeye gücümüz yetmese de , başımıza her geleni kontrol edemesek de kararlarımızın sorumluluğu bize ait. Bu dünya tiyatro falan değil.
1)https://sorularlaislamiyet.com/kulli-irade-ve-cuzi-irade-ne-demektir
2)https://sorularlarisale.com/cuz-ve-cuzi-kull-ve-kulli-kavramlari-hakkinda-kisaca-bilgi-vererek-hayatin-cuzi-bir-cuzu-kull-ve
Yorumlar
Yorum Gönder