Batı Medeniyeti Hukuk Üretebilir Mi? HAK İLE YAŞAMAK, YAŞAMAYI HAK ETMEK
Saadet Partisi İl Kadın Kolları Başkanlığının yayınladığı yazıdan önemli kısımları alıntılıyorum. Sarı ile işaretli kısımlar da kendi yorumlarım.
Materyalist tarih tezine göre insan tekamül etmiş bir hayvandır. Güdüleri ile hareket eder, vahşi ve tahakkümcüdür. Davranışlarını çıkarları belirler. İlk tepkileri saldırmak veya kaçmaktır. Yabanidir, diyalog ve uzlaşmayı zamanla ve karşılıklı çıkar deneyimi ile öğrenebilmiştir. Eşyayı tanımayı, araç-gereç kullanmayı uzun bir ilişki döneminde öğrenebilmiştir. Toplumsal ve birlikte yaşama , vahşi hayatın zorluklarına karşı güvenlik ihtiyacından doğmuştur. Gerçekte, erdemli davranış veya ahlak diye bir şey yoktur. Ahlak denen şey zayıf insanların yenilgisi sonucu ve başarısızlığı gizlemek için zilletten türetilmiştir. Açlık, korku, ezilmişlik, mahrumiyet ve yaranmayı beceriye dönüştürmüş, başarmak için hileye sapmak, iki yüzlü davranmak yararlı sonuçlar vermeye başlamıştır. Bu davranış kalıbı özentili ve istekli insanların sahip olma duygularının farklılaşmasına, savaş duygusuyla yer değiştirmesine neden olmuştur. Ahlak denilen kavramın soy kütüğü budur.
Herhangi bir şeyi anlamak istiyorsak en derinine inmek zorundayız. Çünkü aslında temel, o en derindeki inançlarla atılıyor. Yazı Batı Medeniyeti'nin hukuk üretip üretemeyeceğini sorguluyor. Bunun için elbette bu medeniyetin en derinindeki ahlak anlayışının nasıl anlaşıldığını incelemek gerekiyor.
Yorumlar
Yorum Gönder